Görünen o ki, imralı
süreci ile başlayan ve siyasal iktidarın da kuvvetle arkasında durduğu yeni
barış süreci, başta bu acımasız kardeş savaşından yakınlarını kaybedenler olmak
üzere hepimizi, ilk defa bu kadar ciddi bir şekilde barışa yaklaştırmış ve
inandırmış görünüyor.
Ve hepimiz aslında bir
yoğun bir barış özlemi yaşıyoruz…
O yüzden, ırkçıları bir tarafa bırakırsak, hepimiz samimane
destek veriyoruz.
Artık hepimiz ‘’yeter
ki kan dursun’’ diyoruz.
Artık hepimiz ‘’yeter ki Artık analar ağlamasın’’ diyoruz.
Sonucu ne olursa olsun, yani olumlu bir şekilde sonuçlansa da
sonuçlanmasa da bu süreç devam etmeli diyoruz.
Veyahut demeliyiz.
Türkiye, Pkk ile
mücadelede, şimdiki süreç ve yöntem dışındaki tüm yol ve yöntemleri denedi.
Sonuç ne oldu? Kocaman bir fiyasko. Çünkü Pkk silahla bitirilemedi. Çünkü Kürt
gençleri dağa çıkmaktan çekinmediler ve korkmadılar. Pkk en az altı defa yok
edilmiş olmasına rağmen yok olmadı ve kendini yenileyebildi. Çünkü toplumsal
tabanı olan bir örgüttür. Şeyh Said isyanı’nda, şeyh Said’i idam etmekle isyan
bastırıldı. Ve diğer Kürt isyanların çoğu da bu şekilde bastırılabildi ve bir
süreliğine de olsa sesleri kıstırılabildi. Ancak Pkk isyanında ise fark şu; bir
Kürt aşiretinin isyanı değil, Kürt halkının(hepsini kastetmiyorum ama en
azından yarısı böyledir.) devamlı bir şekilde desteklediği, yeri geldi yemek
verdi, yeri geldiğinde çocuğunu dağa gönderdi, yeri geldi para ile yardım etti
vesair kısacası Pkk’nın en büyük şansı ve aynı zamanda farkı toplumsal bir
tabana sahip olmasıdır. Bu durum Pkk’yı yok olmaktan alıkoydu.
Bu barış süreci, akıllı ve vicdanı körelmemiş her insanın
desteklemesi gerekir. Artık ne Türkler ne de Kürtler ağlamamalı ve ne Türkler
bu ülke bölünecek korkusunu yaşamamaları için ne de Kürtler dağlara çocuklarını
göndermek zorunda kalmamaları için bu yeni barış sürecine destek vermeliyiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
yorumlarınız bizim için önemlidir...